Saturday, July 29, 2006

AY

Geceleri ayı izledin mi sen?
Ben her gece izledim seni düşünürken
Uzansam sanki dokunabilecekmişim gibi durur
Ama asla erişemem ona
O da tıpkı senin gibi

Tuesday, July 25, 2006

İntihar Mektubu


SÜRPRİZZZZ! BEN ÖLDÜM…

Seni şaşırtmayı hep sevmişimdir anne! Ne olurdu sanki eşyalarımın yerini hiç değiştirmeseydin, derleyip toplamaya kalkmasaydın? En sevdiğim elbisemi bulamadan ölüyorum işte! Hani şu beyaz olanı... Rengi duruma uygun olduğundan, kefen gibi onu giyecektim, olmadı. Bıktım senin şu düzen takıntından. Neyse... Sen şimdi benim bu yüzden intihar ettiğimi sanmak gibi bir yanılgıya düşersin; alakası yok!

Ayrıca anne, benim Paris'ten aldığım, senin fiyatı duyunca çıldırdığın şu saatim var ya, ona aslında sana söylediğimin iki katı ödedim. Hah ne oldu şimdi? Çok mu önemliymiş yani? Paramı biriktirip de ne yapacaktım ki, şimdi benimle birlikte bankadaki hesabımı da mı gömecektiniz? Ama şimdi bak, kız kardeşime ne kadar güzel bir gardrop bırakıyorum. Kırk yıl alışveriş yapsa, bu kadar tarz şeyler seçemezdi o zevksiz. Aman pardon, biricik yavruna ne dedim! Uğraşmayayım senin gurur kaynağınla. Biliyorum, benim ölümümde bile onu düşüneceksin sen. Tavsiye verme fırsatını kaçırmayacaksın “Bak ablana hayyatta o kadar çok şeyi tüketti ki sıra kendine geldi. O yüzden intihar etti.” diyeceksin.  Ben gidince ona daha sıkı sarılıp, aranızdaki sevgi bağını güçlendirmeye bile çalışırsın.

Aman ne iyi anne!

Hadi durma, bu olaydan ders almasını sağla. Benim gibi duygusuz, ahlaksız, arsız, kendini bilmez yaşamasını engellemek için bir fırsat sana. Hani ben öyleyim ya senin gözünde!.. Benim sevgilim Metin’i bile bana değil, ona layık gördüğünü, Metin’in bana olan aşkına üzüldüğünü fark etmedim sanki! Alın Metin de sizin olsun!

Metin demişken… Metin, orada olduğunu ve annemlerle bu mektubu okuduğunu biliyorum. Sana da söyleyeceklerim var.

Metin! Aşk sadece bir duygu, diğer duygular gibi. Gelip geçer, değişir biter, bittiğinde yeniden başlar falan filan. Uyan! Ondan daha fazlasını bekleme. Giderayak sana verebileceğim tavsiye, aç gözlerini. Sana hamile olduğumu söylemiştim ya, yalandı. Dolayısıyla kürtaj olduğum da yalandı. Bir kere hamileysem bile, çocuğun senden olduğuna nasıl emin olabildin ki? Yani hiç mi aklına gelmedi başkasından olabileceği, hiç mi bir şey sezmedin ilişkimiz boyunca! Bir de evlilik teklif ettin; yok daha neler! En çok da kürtaj olduğumu söylediğimde, üzülüp kendini perişan etmene güldüm. Neymiş efendim, çocuğunu öldürmüşmüşüm! Hadi senden baba olur da, hiç benden anne olabilir mi sence? Hıçkırıklarının arasında neden diye sorduğunu duyar gibiyim, çünkü sana yalan söylemek çok kolaydı. Bana o kadar inandın ki kendi gerçeğini şaşırdın. Bütün bu itiraflardan sonra bile arkamdan bana üzülüp ağlamaya kalkacaksan, sen bilirsin. İnan hiç şaşırmam, öbür taraftan zavallılığına gülerim sadece!

Offf sıkıldım size veda mektubu yazmaktan.
Ölmeye karar verdim, öleceğim işte!

Polislere not: Ölümümden kimse sorumlu değildir. Hayatta ne yaşayacağıma kendim karar verdiğim gibi, ölmeye de kendim karar verdim. Sizin gibi başkasının izni olmadan adım atamaya korkanlar bunu anlayamaz. Oturup sabahtan akşama kadar paparazi programı seyredip, beni görünce uzaylı görmüş gibi arkasını dönüp gidenler var. Belki de böyle yaşamaya sıkıldım kim bilir?


(Avrasya Yazarlar Birliği Edebiyat Akademisi Hikâye Atölyesi,