Thursday, August 03, 2006

Bir bardak soğuk su

Soğuk su lazım bana
Bir çiçeğin dibine döker gibi
Nazik olmak zorunda bile değilsin

Serinlemek, üşümek iyi gelebilir
Korkma, buzullarda yaşatmak zorunda da değilsin

Sadece sıcaklardan bıktım
Annem küçükken sımsıkı sarardı
Yine de hasta olurdum ama o böyle rahatlardı

Büyüdüğümde ilk işim üstümdeki kazakları yakmak oldu
Şimdi yaktığım ateşin tam ortasındayım

Alevler çok besili
İçinde neler yok ki;
Annemin endişelerini yaktım
Bir de babamın bizi ısıtmak için aldığı şömineyi
Ablamlar da dizlerimi örterdi battaniyelerle
Vücuduma soğuk değmezdi, terden kendine yer bulamazdı

Ben de bir ateş yarattım
Çok olmadı tutuşalı, bak ortasındayım

Ama sıcak çok sıcak!

Beni hasta edecek kadar sıcak!

Bir bardak soğuk su getir
İçmem için değil
Üstüme dökmen için getir

Sen soğuk suyu bul getir,
Gerekirse üstüme kendim dökerim

2 comments:

Maksude Kılınç said...

Bir öyküsü olan ve hatta durup durup tokat atan şiirleri severim. Bu şiirini de sevdim. Eline sağlık.

Özel bir not:
Geçmişin, özellikle annelerimizin bizde bıraktığı derin izler nasıl da tartışmayı hakediyor değil mi?

Hatice Üzgül said...

Haketmez mi? Hakeder. Hatta kimi zaman tartışırsın. Tartışırsın ama, tartışmanın sonu bir yere varmaz:))

Olan olmuş, geçen geçmiştir çünkü... En sonunda olanı olduğu gibi bırakıp, bakir olanın ve henüz el değmemiş duyguları yaşamanın peşine düşersin.

Sonrası mı?

Sonrasını bilmiyorum.